Bumerang - Yazarkafe

Güzel ve Bol Köpüklü Türk Kahvesi Nasıl Yapılır?





-Öncelikle kahvenizin taze olması güzel köpürmesiyle ilgilidir. Bayatlamış kahveler köpürmez ve o buram buram kahve  kokusu yoktur.

- 1 fincan kahve için; bir dolu tatlı kaşığı kahve, kahve fincanı dolusu soğuk su ve 1 tatlı kaşığı şeker( orta şekerli istersek) 

-Kahve suyunun soğuk olması çok önemli ben dolaptan çıkardığım suyla kahvemi yapıyorum. 
- cezveye önce kahveyi sonra şekeri ekliyorum ve üzerine suyu ekleyip yalnızca bir defa karıştırıp ocağa cezveyi koyuyorum.


- Cezveyi ocağa koyduktan sonra bir daha karıştırmıyorum çünkü pişerken karıştırılırsa köpüğü sönüyor. 


- Ocağın ateşi çok kısık olmalı ve kahve yavaş yavaş pişmeli.


- Köpüklenmeye başlayınca cezvedeki köpüğü fincana alıyoruz yaklaşık fincan yarısına kadar dolmuş oluyor.


- kKahve yarısına kadar kaynayınca, kahveyi fincana yavaşça bir kenarından döküyoruz. Cezvedeki kahvenin çok kaynamaması gerek fazla kaynarsa taşabilir ya da acılaşabilir tadı. 


Yanında çikolata ya da lokumla servis edebilirsiniz afiyet olsun. Bol köpüklü Türk Kahvesi yapmak bu kadar kolay. 




-Öncelikle kahvenizin taze olması güzel köpürmesiyle ilgilidir. Bayatlamış kahveler köpürmez ve o buram buram kahve  kokusu yoktur.

- 1 fincan kahve için; bir dolu tatlı kaşığı kahve, kahve fincanı dolusu soğuk su ve 1 tatlı kaşığı şeker( orta şekerli istersek) 

-Kahve suyunun soğuk olması çok önemli ben dolaptan çıkardığım suyla kahvemi yapıyorum. 
- cezveye önce kahveyi sonra şekeri ekliyorum ve üzerine suyu ekleyip yalnızca bir defa karıştırıp ocağa cezveyi koyuyorum.


- Cezveyi ocağa koyduktan sonra bir daha karıştırmıyorum çünkü pişerken karıştırılırsa köpüğü sönüyor. 


- Ocağın ateşi çok kısık olmalı ve kahve yavaş yavaş pişmeli.


- Köpüklenmeye başlayınca cezvedeki köpüğü fincana alıyoruz yaklaşık fincan yarısına kadar dolmuş oluyor.


- kKahve yarısına kadar kaynayınca, kahveyi fincana yavaşça bir kenarından döküyoruz. Cezvedeki kahvenin çok kaynamaması gerek fazla kaynarsa taşabilir ya da acılaşabilir tadı. 


Yanında çikolata ya da lokumla servis edebilirsiniz afiyet olsun. Bol köpüklü Türk Kahvesi yapmak bu kadar kolay. 

KOLAY ÇITIR BÖREK

Misafir geldiğinde ya da hızlıca börek yapmak istediğinizde yapabileceğiniz lezzeti garanti bir börek. 

   


Malzemeler
  • 5 hazır yufka 
  • 1 su bardağı süt
  • yarım su bardağı sıvı yağ
  • 200 gram peynir 
  • 1 şişe sade soda
  • üzeri için yumurta sarısı

Yapımı
  • Sodalı kolay börek yapmak için öncelikle masanın üstüne yufkayı serin. 
  • Süt ve yağı bir kaseye koyup karıştırın ve masanın üstündeki yufkanın üzerine kaşıkla biraz gezdirin. 
  • Yufkayı rulo şeklinde sarıp, tepsiyi ister yağlayın isterseniz de yağlı kağıt koyun. Yufkayı ortadan başlayarak kıvırarak tepsiye koyun. 
  • Sırasıyla diğer yufkalara da aynı işlemi yapın. 
  • Tüm yufkalar bittiğinde üzerini yumurta sarısıyla yağlayın.
  • Fırına sürmeden önce üzerine sodayı dökün. Soda hem farklı bir lezzet katıyor hem de çıtırlık. 
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin. 
  • Yaklaşık yarım saatte kolay çıtır börek hazır. 

Misafir geldiğinde ya da hızlıca börek yapmak istediğinizde yapabileceğiniz lezzeti garanti bir börek. 

   


Malzemeler
  • 5 hazır yufka 
  • 1 su bardağı süt
  • yarım su bardağı sıvı yağ
  • 200 gram peynir 
  • 1 şişe sade soda
  • üzeri için yumurta sarısı

Yapımı
  • Sodalı kolay börek yapmak için öncelikle masanın üstüne yufkayı serin. 
  • Süt ve yağı bir kaseye koyup karıştırın ve masanın üstündeki yufkanın üzerine kaşıkla biraz gezdirin. 
  • Yufkayı rulo şeklinde sarıp, tepsiyi ister yağlayın isterseniz de yağlı kağıt koyun. Yufkayı ortadan başlayarak kıvırarak tepsiye koyun. 
  • Sırasıyla diğer yufkalara da aynı işlemi yapın. 
  • Tüm yufkalar bittiğinde üzerini yumurta sarısıyla yağlayın.
  • Fırına sürmeden önce üzerine sodayı dökün. Soda hem farklı bir lezzet katıyor hem de çıtırlık. 
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin. 
  • Yaklaşık yarım saatte kolay çıtır börek hazır. 

ETLİ GÜVEÇ

Kış aylarının yavaş yavaş gelmesiyle beraber Yaz mevsimine göre daha ağır ve sıcak yemekler seviyoruz. Hem kolay hem de lezzetli bir güveç tarifini sizlerle paylaşmak istedim. Belki sizin de akşam yemeklerinize fikir olur. 



Malzemeler
  • 1 Patlıcan 
  • 3 orta boy patates
  • 400-500 gr et
  • 6 tane sarımsak
  • 2 tane kabukları soyulmuş domates
  • 2 tane tatlı biber
  • 10-12 tane arpacık soğan
  • 1 yemek kaşığı domates salçası 
  • yarım çay bardağı zeytinyağı
  • damak tadınıza göre tuz ve karabiber
  • yarım su bardağı sıcak su

Yapımı
  • Bir tencereyi ateşin üztüne koyup ısıtın. etleri kavurun ve küp küp doğranmış patatesleri, patlıcanları ekleyip biraz daha kavurun. 
  • Zeytinyağını ekleyip salçayı da dökün ve kokusu çıkana kadar kavurun. 
  • Daha sonra domatesleri, sarımsağı, arpacık soğanı, biberi ve baharatları da ekleyip bir iki dakika kavurup güveçin içine dökün. 
  • Üzerine yarım su bardağı kadar sıcak su ekleyip güvecin ağzını alüminyum folyoyla sarın ve bir iple ya da paketleme lastiğiyle ağız kısmı hava kaçırmasın diye sarın. 

Tamamen ağzını sardıktan sonra ocakta kısık ateşte 1 saat kadar pişirin. üzerine kapak ya da başka bir şey kapatmayın baskı yapacağı için içerisindeki hava folyoyu yırtabilir. Kendi buharıyla pişeceği için hava kaçırmaması önemli. 

Afiyet olsun. 
Kış aylarının yavaş yavaş gelmesiyle beraber Yaz mevsimine göre daha ağır ve sıcak yemekler seviyoruz. Hem kolay hem de lezzetli bir güveç tarifini sizlerle paylaşmak istedim. Belki sizin de akşam yemeklerinize fikir olur. 



Malzemeler
  • 1 Patlıcan 
  • 3 orta boy patates
  • 400-500 gr et
  • 6 tane sarımsak
  • 2 tane kabukları soyulmuş domates
  • 2 tane tatlı biber
  • 10-12 tane arpacık soğan
  • 1 yemek kaşığı domates salçası 
  • yarım çay bardağı zeytinyağı
  • damak tadınıza göre tuz ve karabiber
  • yarım su bardağı sıcak su

Yapımı
  • Bir tencereyi ateşin üztüne koyup ısıtın. etleri kavurun ve küp küp doğranmış patatesleri, patlıcanları ekleyip biraz daha kavurun. 
  • Zeytinyağını ekleyip salçayı da dökün ve kokusu çıkana kadar kavurun. 
  • Daha sonra domatesleri, sarımsağı, arpacık soğanı, biberi ve baharatları da ekleyip bir iki dakika kavurup güveçin içine dökün. 
  • Üzerine yarım su bardağı kadar sıcak su ekleyip güvecin ağzını alüminyum folyoyla sarın ve bir iple ya da paketleme lastiğiyle ağız kısmı hava kaçırmasın diye sarın. 

Tamamen ağzını sardıktan sonra ocakta kısık ateşte 1 saat kadar pişirin. üzerine kapak ya da başka bir şey kapatmayın baskı yapacağı için içerisindeki hava folyoyu yırtabilir. Kendi buharıyla pişeceği için hava kaçırmaması önemli. 

Afiyet olsun. 

KAKAOLU CUPCAKE


Dilediğiniz gibi süsleyebileceğiniz bir cupcake tarifine ne derseniz ? Cevabı evet olanları yazının devamına bekliyorum . 






Malzemeler

  • 3 adet yumurta
  • 1, su bardağı şeker (250 gr kadar) 
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 2 su bardağı un
  • 1 su bardağı kakao 
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 tutam karbonat 

Yapımı 
  • Kekin iyi kabarmasının en önemli püf noktası şeker ve yumurtanın iyi çırpılması. Mikserle köpürene kadar çırpın.
  •  Daha sonra yoğurt ve sıvıyağı ekleyip mikserle çırpmaya devam edin.
  •  Daha sonra sırasıyla kuru olanları yani unu, kakaoyu, kabartma tozunu, vanilyayı ve karbonatı elekten geçirerek ekleyin ve karıştırın. 
  • Fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve üzerine kağıt cupcake kalıplarını koyun. 
  • Kağıt kalıpların yarısına kadar kek harcını bir tatlı kaşığıyla koyun. Fazla doldurmayın ki zaten pişerken kabaracak. 
  • 180 derece fırında 20 dakika kadar pişirin. 
  • Üzerine isterseniz kremayla, isterseniz çikolatalı sosla, isterseniz erittiğiniz çikolatayla isterseniz şeker hamuruyla süsleyin. Gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmıştır. 

Yaklaşık 20 tane cupcake çıkıyor. Kağıtlarınız boyutuna göre miktar değişebilir. 
Afiyet Olsun 


Dilediğiniz gibi süsleyebileceğiniz bir cupcake tarifine ne derseniz ? Cevabı evet olanları yazının devamına bekliyorum . 






Malzemeler

  • 3 adet yumurta
  • 1, su bardağı şeker (250 gr kadar) 
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 2 su bardağı un
  • 1 su bardağı kakao 
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 tutam karbonat 

Yapımı 
  • Kekin iyi kabarmasının en önemli püf noktası şeker ve yumurtanın iyi çırpılması. Mikserle köpürene kadar çırpın.
  •  Daha sonra yoğurt ve sıvıyağı ekleyip mikserle çırpmaya devam edin.
  •  Daha sonra sırasıyla kuru olanları yani unu, kakaoyu, kabartma tozunu, vanilyayı ve karbonatı elekten geçirerek ekleyin ve karıştırın. 
  • Fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve üzerine kağıt cupcake kalıplarını koyun. 
  • Kağıt kalıpların yarısına kadar kek harcını bir tatlı kaşığıyla koyun. Fazla doldurmayın ki zaten pişerken kabaracak. 
  • 180 derece fırında 20 dakika kadar pişirin. 
  • Üzerine isterseniz kremayla, isterseniz çikolatalı sosla, isterseniz erittiğiniz çikolatayla isterseniz şeker hamuruyla süsleyin. Gerisi sizin yaratıcılığınıza kalmıştır. 

Yaklaşık 20 tane cupcake çıkıyor. Kağıtlarınız boyutuna göre miktar değişebilir. 
Afiyet Olsun 

Hamsi Tava Tarifi



              Eylül demek balık mevsiminin açılması demektir. Hamsiyi sevenler aslında Eylül ayındaki hamsiden pek tat almazlar, hamsi ekim sonu gibi yağlanmaya başlarmış. Tabi ben Ekim sonunu falan beklemeden yaptım. Hem yapacaklara fikir olsun diye de bloga yazayım dedim. Keyifli okumalar...




Yapılışı 
  • 1 Kilo hamsi için 
  • 1 su bardağı mısır unu
  • 1 tutam tuz
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 limon

Hamsiyi ayıklayıp temizledikten sonra bol suyla durulayın. 
Evde hamsi kokmaması için bir cezvenin içine yarım çay bardağı kadar yumuşatıcıyla yarım su bardağı suyu karıştırın ve ocağın en küçük gözüne en kısık ateşte koyun. Bu yöntemle hem ev mis gibi kokacak hem de hamsi kokusunu engelleyecek. 
Hamsilerin üzerine tuz attıktan sonra mısır ununa bulayın. 

İsterseniz benim yaptığım gibi tavaya ortadan sıkı bir şekilde dizip sonra kenarlarına dizin. 





İsterseniz de yengem gibi dizin.


Bir tarafı piştikten sonra balık tavasının kapağına alın ve ters çevirip diğer tarafını pişirin. 
Bizim evdeki balık tavası şu şekilde tık tık ama artık çift yönlü tavalar var onlar daha güzel onlar da böyle tık tık hangisiyle yaparsanız yapın hamsi tava çok güzel :) 
 Tabağa aldıktan sonra bol limon sıkıp afiyetle tüketin. Şifa olsun :)


              Eylül demek balık mevsiminin açılması demektir. Hamsiyi sevenler aslında Eylül ayındaki hamsiden pek tat almazlar, hamsi ekim sonu gibi yağlanmaya başlarmış. Tabi ben Ekim sonunu falan beklemeden yaptım. Hem yapacaklara fikir olsun diye de bloga yazayım dedim. Keyifli okumalar...




Yapılışı 
  • 1 Kilo hamsi için 
  • 1 su bardağı mısır unu
  • 1 tutam tuz
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 limon

Hamsiyi ayıklayıp temizledikten sonra bol suyla durulayın. 
Evde hamsi kokmaması için bir cezvenin içine yarım çay bardağı kadar yumuşatıcıyla yarım su bardağı suyu karıştırın ve ocağın en küçük gözüne en kısık ateşte koyun. Bu yöntemle hem ev mis gibi kokacak hem de hamsi kokusunu engelleyecek. 
Hamsilerin üzerine tuz attıktan sonra mısır ununa bulayın. 

İsterseniz benim yaptığım gibi tavaya ortadan sıkı bir şekilde dizip sonra kenarlarına dizin. 





İsterseniz de yengem gibi dizin.


Bir tarafı piştikten sonra balık tavasının kapağına alın ve ters çevirip diğer tarafını pişirin. 
Bizim evdeki balık tavası şu şekilde tık tık ama artık çift yönlü tavalar var onlar daha güzel onlar da böyle tık tık hangisiyle yaparsanız yapın hamsi tava çok güzel :) 
 Tabağa aldıktan sonra bol limon sıkıp afiyetle tüketin. Şifa olsun :)

Elmalı Gül Tatlısı




               Görünüşüyle bile herkesi kendine hayran bırakan bu gül şeklindeki kurabiyeleri yapmak hiç de zor değil. Bugün Bayramın 3. günü fakat yapacak bir şey bulamayınca bir iki şey karalamak için bloga girdim. 
Görünüşüne hayran kaldığım bu kurabiyeleri aradım taradım yabancı kaynaklardan tarifini buldum. Belki benim gibi yeni tarifler arayanlar denemek ister dedim. 








Malzemeler
  • 1 paket milföy hamuru 
  • 2-3 tane kırmızı elma
  • 1 kase elma marmelatı
  • Yarım su bardağı pudra şekeri 

Eğer elma marmelatını hazır kullanmayacaksanız tarifini veriyim:
1,5 kilo kırmızı olgun elma
250 gr toz şeker
1 tane kabuk tarçın

Elmaları çekirdeklerinden temizleyip 4 parçaya bölüp bir tencereye atın. Üzerine bir miktar su ve tarçın koyup sularını salıp tekrar çekmeye başlayıncaya kadar orta ateşte pişirin. Sularını çekmeye başlarken ocağı kapatın ve rendeden geçirip tekrar bir tencereye alın ve üzerine 250 gr şekeri ekleyip kaynayınca cam kavanozlara doldurup ağzını kapatın. Dilediğiniz zaman marmelatlar kullanmaya hazır. 


  • Şimdi tarifimize dönersek milföyleri merdane yardımıyla açabildiğiniz kadar ince açın ve yırtılmamasına dikkat edin. 
  • Uzun kısmından ortadan kesin ve ilk parçaya ince bir kat halinde marmelat sürün. 
  • Elmaları ortadan kesip çekirdeklerini çıkartın ve genelde pazarlarda satılan meyveleri ince bir kat halinde kesmenizi sağlayan meyve dilimleyiciler var onlarla elmayı incecik doğruyoruz ve kesinlikle kabukları soymuyoruz. İstersenizde bıcakla incecik dilimleyin. 
  • Onları daha yumuşak hale getirmek için ocakta ya da mikrodalga fırında 3 dakika kadar bir suyun içine koyup pişirin. 
  • Dizdikten sonra resimdeki gibi sarıp yağlı kağıt üzerine koyuyoruz. 
  • 180 derecede 20-25 dakika kadar pişirip sıcakken üzerine pudra serpiyoruz işte hepsi bu kadar. 
  • Şimdiden ellerinize sağlık. 

  • Eğer internette gördüğünüz ama tarifini bulamadığınız resimleri öğrenmek isterseniz bana mutfaktaemine@gmail.com adresinden gönderin belki de tarifi bulabileceğim yabancı kaynaklar vardır :) 






               Görünüşüyle bile herkesi kendine hayran bırakan bu gül şeklindeki kurabiyeleri yapmak hiç de zor değil. Bugün Bayramın 3. günü fakat yapacak bir şey bulamayınca bir iki şey karalamak için bloga girdim. 
Görünüşüne hayran kaldığım bu kurabiyeleri aradım taradım yabancı kaynaklardan tarifini buldum. Belki benim gibi yeni tarifler arayanlar denemek ister dedim. 








Malzemeler
  • 1 paket milföy hamuru 
  • 2-3 tane kırmızı elma
  • 1 kase elma marmelatı
  • Yarım su bardağı pudra şekeri 

Eğer elma marmelatını hazır kullanmayacaksanız tarifini veriyim:
1,5 kilo kırmızı olgun elma
250 gr toz şeker
1 tane kabuk tarçın

Elmaları çekirdeklerinden temizleyip 4 parçaya bölüp bir tencereye atın. Üzerine bir miktar su ve tarçın koyup sularını salıp tekrar çekmeye başlayıncaya kadar orta ateşte pişirin. Sularını çekmeye başlarken ocağı kapatın ve rendeden geçirip tekrar bir tencereye alın ve üzerine 250 gr şekeri ekleyip kaynayınca cam kavanozlara doldurup ağzını kapatın. Dilediğiniz zaman marmelatlar kullanmaya hazır. 


  • Şimdi tarifimize dönersek milföyleri merdane yardımıyla açabildiğiniz kadar ince açın ve yırtılmamasına dikkat edin. 
  • Uzun kısmından ortadan kesin ve ilk parçaya ince bir kat halinde marmelat sürün. 
  • Elmaları ortadan kesip çekirdeklerini çıkartın ve genelde pazarlarda satılan meyveleri ince bir kat halinde kesmenizi sağlayan meyve dilimleyiciler var onlarla elmayı incecik doğruyoruz ve kesinlikle kabukları soymuyoruz. İstersenizde bıcakla incecik dilimleyin. 
  • Onları daha yumuşak hale getirmek için ocakta ya da mikrodalga fırında 3 dakika kadar bir suyun içine koyup pişirin. 
  • Dizdikten sonra resimdeki gibi sarıp yağlı kağıt üzerine koyuyoruz. 
  • 180 derecede 20-25 dakika kadar pişirip sıcakken üzerine pudra serpiyoruz işte hepsi bu kadar. 
  • Şimdiden ellerinize sağlık. 

  • Eğer internette gördüğünüz ama tarifini bulamadığınız resimleri öğrenmek isterseniz bana mutfaktaemine@gmail.com adresinden gönderin belki de tarifi bulabileceğim yabancı kaynaklar vardır :) 



Fıstıklı Çikolatalı Pasta



     Özellikle çocukların bayılacağı oldukça nefis bir pasta. Fıstıklı Çikolatalı Pasta nasıl yapılıyor hadi başlayalım.




        Malzemeler

  • 175 gr tereyağı
  • 175 gr un
  • 175 gr toz şeker
  • 3 yumurta
  • 40 gr badem unu
  • 50 gr kakao
  • 3 yemek kaşığı bal
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
      Kreması İçin
  • 250 gr tereyağı (oda sıcaklığında)
  • 250 gr bitter çikolata
  • 5 yemek kaşığı süt
  • 1 dolu yemek kaşığı şeker
  • 1 su bardağı antep fıstığı 
Islatmak İçin:
  • Yarım bardak su 
  • Yarım bardak şeker

          Hazırlanışı ve Püf noktaları

  • Öncelikle pandispanyanın güzel olması için tereyağını mikserle krema kıvamına gelecek kadar çırpın. üzerine 175 gr toz şekeri ekleyin ( 1 su bardağı kadar yapıyor ama bardak boyutuna göre gram değişir) toz şekerle tereyağını da bir süre mikserle çırpın. 
  • Üzerlerine 3 yumurtayı kırın ve köpürene kadar mikserle çırptıktan sonra 3 yemek kaşığı balı ekleyin. 
  • Sırasıyla badem ununu, unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve kakaoyu ekleyerek çırpın. 
  • Elinizde kelepçeli kalıp varsa kelepçeli kalıbın altına yağlı kağıt serinn ve kalıbın iç kısımlarını yağlayıp kek hamurunun yarısını dökün. 180 derecede yaklaşık yarım saatte pişecektir. kürdan batırarak mutlaka pişip pişmediğini kontrol edin ve daha sonra kek hamurunun yarısını döküp pişirin. Elinizde 2 tane aynı kalıptan varsa aynı anda da pişirebilirsiniz. 
Krema Yapımı:

  • Tereyağını bir tencereye alın. Tereyağı erirken içerisine şekeri, çikolatayı, sütü ekleyin. Krema kıvamına geldikten sonra ocağın altını kapatıp bir süre tezgah üstünde dinlendirin ve daha sonra dolaba koyup 10 dakika kadar soğutun. 
  • Eğer daha ıslak kıvamlı bir kek isterseniz bir cezvede yarım bardak su ve yarım bardak şekeri kaynatın bunla pandispanyaları ıslatacağız. Daha normal bir pasta isterseniz bu adımı yapmanıza gerek yok. 
  • Bir pasta tabağına önce pandispanyalardan birini alın ve şekerli suyla ıslatın. Üzerine pasta kremasından 2 dolu kaşık koyup yayın ve içine biraz fıstık serpiştirin. 
  • Diğer tabanı da üzerine ekleyip ıslatın ve pasta kremasıyla kaplayın. 
  • Dilerseniz benim yaptığım gibi önce dilimlere ayırın sonra da üzerine doğranmış fıstıklardan serpin. Fıstıklı çikolatalı pasta işte hazır. 
Afiyet olsun :) 

                                       instagram: emine_mutfakta


     Özellikle çocukların bayılacağı oldukça nefis bir pasta. Fıstıklı Çikolatalı Pasta nasıl yapılıyor hadi başlayalım.




        Malzemeler

  • 175 gr tereyağı
  • 175 gr un
  • 175 gr toz şeker
  • 3 yumurta
  • 40 gr badem unu
  • 50 gr kakao
  • 3 yemek kaşığı bal
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
      Kreması İçin
  • 250 gr tereyağı (oda sıcaklığında)
  • 250 gr bitter çikolata
  • 5 yemek kaşığı süt
  • 1 dolu yemek kaşığı şeker
  • 1 su bardağı antep fıstığı 
Islatmak İçin:
  • Yarım bardak su 
  • Yarım bardak şeker

          Hazırlanışı ve Püf noktaları

  • Öncelikle pandispanyanın güzel olması için tereyağını mikserle krema kıvamına gelecek kadar çırpın. üzerine 175 gr toz şekeri ekleyin ( 1 su bardağı kadar yapıyor ama bardak boyutuna göre gram değişir) toz şekerle tereyağını da bir süre mikserle çırpın. 
  • Üzerlerine 3 yumurtayı kırın ve köpürene kadar mikserle çırptıktan sonra 3 yemek kaşığı balı ekleyin. 
  • Sırasıyla badem ununu, unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve kakaoyu ekleyerek çırpın. 
  • Elinizde kelepçeli kalıp varsa kelepçeli kalıbın altına yağlı kağıt serinn ve kalıbın iç kısımlarını yağlayıp kek hamurunun yarısını dökün. 180 derecede yaklaşık yarım saatte pişecektir. kürdan batırarak mutlaka pişip pişmediğini kontrol edin ve daha sonra kek hamurunun yarısını döküp pişirin. Elinizde 2 tane aynı kalıptan varsa aynı anda da pişirebilirsiniz. 
Krema Yapımı:

  • Tereyağını bir tencereye alın. Tereyağı erirken içerisine şekeri, çikolatayı, sütü ekleyin. Krema kıvamına geldikten sonra ocağın altını kapatıp bir süre tezgah üstünde dinlendirin ve daha sonra dolaba koyup 10 dakika kadar soğutun. 
  • Eğer daha ıslak kıvamlı bir kek isterseniz bir cezvede yarım bardak su ve yarım bardak şekeri kaynatın bunla pandispanyaları ıslatacağız. Daha normal bir pasta isterseniz bu adımı yapmanıza gerek yok. 
  • Bir pasta tabağına önce pandispanyalardan birini alın ve şekerli suyla ıslatın. Üzerine pasta kremasından 2 dolu kaşık koyup yayın ve içine biraz fıstık serpiştirin. 
  • Diğer tabanı da üzerine ekleyip ıslatın ve pasta kremasıyla kaplayın. 
  • Dilerseniz benim yaptığım gibi önce dilimlere ayırın sonra da üzerine doğranmış fıstıklardan serpin. Fıstıklı çikolatalı pasta işte hazır. 
Afiyet olsun :) 

                                       instagram: emine_mutfakta

Niğde Mantısı


  Özellikle İç Anadolu'da hemen her yörenin kendine has bir mantısı vardır. En meşhuru Kayseri mantısı olsa da Niğde mantısı hem tadıyla hem de farklı olmasıyla çok güzeldir. Kime ikram ettiysem Niğde mantısına bayıldı.
 Aslında bu yazıyı yaklaşık 3 hafta önce yazdım fakat ülkemizde olan üzücü olaylar nedeniyle paylaşmamıştım. Bugün sizlerle Niğde mantısını tanıştırayım.





Yapımı zahmetli gibi görünse de aslında çok kolay olduğunu söyleyebilirim. 
Öncelikle bol tuzlu bir su karışımı hazırlanıyor. Tuz suyun içinde tamamen erimeli ve daha sonra una eklenerek oldukça sert bir hamur yoğuruluyor. 
Hamur öyle sertti ki oklavayla açarken avuçlarım ağrıdı. 



Yoğurulup çiğnenen hamur dinlendirilip şerit şerit kesiliyor. Bu şekilde kesilmesinin nedeni bir sonraki fotoğrafta. 


Bu şekilde açıyoruz çünkü mantıyı kesen makineye tam oluyor. Hamur oklava ya da merdaneyle açıldıktan sonra kesme makinesine koyuluyor. Tabi eskiden bu kesme işlemi elle yapılırmış. 


Bu makarna kesme makinelerini çoğu yerde bulabilirsiniz. Değişen başlıkları nedeniyle de evde kendi makarnanızı dilediğiniz şekilde yapabilirsiniz. 


Makarna kesme makinesinden bu şekilde çıkan hamurları boncuk gibi keserek mantı, daha uzun şekilde keserek makarna yapıyoruz. Daha ince kesilirse de güneşte ya da fırında kurutulduktan sonra erişte olarak tüketiliyor. 


Bir bıçak yardımıyla hamurlar ince ve küçük parçalar halinde kesiliyor. 


Son adım olarak mantılar güneşte kurutuluyor ve dilediğiniz zaman suda haşlanarak pişiriliyor. 
Bizim evde uyguladığımız 2 şekil pişirme var biri sade biri kıymalı. 
Kaynayan suya mantı salındıktan sonra sürekli karıştırılarak yaklaşık 5 dakika içinde pişiyor ve bolca suyla soğutulup süzüldükten sonra sarımsaklı yoğurt katılıp üzerine de salça, pul biber ve biraz nane kavrulup dökülüyor. 
Kıyma, salçayla kavrulduktan sonra mantının üzerine dökülüyor. 

Salça soslu Niğde mantısı



Kıymalı soslu Niğde mantısı


Elimden geldiğince en güzel yemeklerimizden biri olan Niğde mantısını sizlere tanıtmaya çalıştım. Bir gün bir yerde yerseniz bir kaşık da benim için alın :)



  Özellikle İç Anadolu'da hemen her yörenin kendine has bir mantısı vardır. En meşhuru Kayseri mantısı olsa da Niğde mantısı hem tadıyla hem de farklı olmasıyla çok güzeldir. Kime ikram ettiysem Niğde mantısına bayıldı.
 Aslında bu yazıyı yaklaşık 3 hafta önce yazdım fakat ülkemizde olan üzücü olaylar nedeniyle paylaşmamıştım. Bugün sizlerle Niğde mantısını tanıştırayım.





Yapımı zahmetli gibi görünse de aslında çok kolay olduğunu söyleyebilirim. 
Öncelikle bol tuzlu bir su karışımı hazırlanıyor. Tuz suyun içinde tamamen erimeli ve daha sonra una eklenerek oldukça sert bir hamur yoğuruluyor. 
Hamur öyle sertti ki oklavayla açarken avuçlarım ağrıdı. 



Yoğurulup çiğnenen hamur dinlendirilip şerit şerit kesiliyor. Bu şekilde kesilmesinin nedeni bir sonraki fotoğrafta. 


Bu şekilde açıyoruz çünkü mantıyı kesen makineye tam oluyor. Hamur oklava ya da merdaneyle açıldıktan sonra kesme makinesine koyuluyor. Tabi eskiden bu kesme işlemi elle yapılırmış. 


Bu makarna kesme makinelerini çoğu yerde bulabilirsiniz. Değişen başlıkları nedeniyle de evde kendi makarnanızı dilediğiniz şekilde yapabilirsiniz. 


Makarna kesme makinesinden bu şekilde çıkan hamurları boncuk gibi keserek mantı, daha uzun şekilde keserek makarna yapıyoruz. Daha ince kesilirse de güneşte ya da fırında kurutulduktan sonra erişte olarak tüketiliyor. 


Bir bıçak yardımıyla hamurlar ince ve küçük parçalar halinde kesiliyor. 


Son adım olarak mantılar güneşte kurutuluyor ve dilediğiniz zaman suda haşlanarak pişiriliyor. 
Bizim evde uyguladığımız 2 şekil pişirme var biri sade biri kıymalı. 
Kaynayan suya mantı salındıktan sonra sürekli karıştırılarak yaklaşık 5 dakika içinde pişiyor ve bolca suyla soğutulup süzüldükten sonra sarımsaklı yoğurt katılıp üzerine de salça, pul biber ve biraz nane kavrulup dökülüyor. 
Kıyma, salçayla kavrulduktan sonra mantının üzerine dökülüyor. 

Salça soslu Niğde mantısı



Kıymalı soslu Niğde mantısı


Elimden geldiğince en güzel yemeklerimizden biri olan Niğde mantısını sizlere tanıtmaya çalıştım. Bir gün bir yerde yerseniz bir kaşık da benim için alın :)


Sac Tava (Niğde Tavası) Tarifi


       Yeniden merhaba, bugün blogda hemen herkesin bildiği bir tarif var. Saç Tava ya da Niğde Tavası hepimizin severek tükettiği bir yemek. Gerek misafir sofralarının gerekse acil durumlarda güzel yemek yapmak isteyen herkesin denemek isteyeceği bir tarif. 




Malzemeler
  • Yarım kilo kuşbaşı et
  • 2 Soğan
  • 4 diş sarımsak
  • 2 Domates
  • 1 Tatlı kaşığı salça
  • 1 Biber
  • Tuz, kekik, karabiber
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
Yapımı
  • Sac tavayı ısınması için ocağa alalım ve ısındıktan sonra etlerimizi ekleyip etlerin üzerini bir tencere kapağı yardımıyla kapatalım. 
  • Ayrı bir tavada soğanları ince ince doğrayıp sıvıyağ ile kavuralım. Üzerine sarımsakları ve sırayla ince doğradığımız domates ve biberi ekleyelim. Domatesin üzerine daha iyi pişmesi için bir tutam tuz ve karabiber  atalım.
  • Domateslerin içine 1 tatlı kaşığı salça da ekledikten sonra kısık ateşte bir taşım kaynatalım. 
  • Bu sırada etleri karıştıralım suyunu saldılarsa etler suyunu çekene kadar biraz daha pişirelim ve üzerine kekik serpelim.
  • Kekik etli yemeklere, karabiberse domatesli yemeklere en çok yakışan baharatlardır. 
  • Etlerin üzerine domatesleri de ekledikten sonra kısık ateşte 20 dakika kadar pişirdikten sonra servise artık hazır. 


       Yeniden merhaba, bugün blogda hemen herkesin bildiği bir tarif var. Saç Tava ya da Niğde Tavası hepimizin severek tükettiği bir yemek. Gerek misafir sofralarının gerekse acil durumlarda güzel yemek yapmak isteyen herkesin denemek isteyeceği bir tarif. 




Malzemeler
  • Yarım kilo kuşbaşı et
  • 2 Soğan
  • 4 diş sarımsak
  • 2 Domates
  • 1 Tatlı kaşığı salça
  • 1 Biber
  • Tuz, kekik, karabiber
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
Yapımı
  • Sac tavayı ısınması için ocağa alalım ve ısındıktan sonra etlerimizi ekleyip etlerin üzerini bir tencere kapağı yardımıyla kapatalım. 
  • Ayrı bir tavada soğanları ince ince doğrayıp sıvıyağ ile kavuralım. Üzerine sarımsakları ve sırayla ince doğradığımız domates ve biberi ekleyelim. Domatesin üzerine daha iyi pişmesi için bir tutam tuz ve karabiber  atalım.
  • Domateslerin içine 1 tatlı kaşığı salça da ekledikten sonra kısık ateşte bir taşım kaynatalım. 
  • Bu sırada etleri karıştıralım suyunu saldılarsa etler suyunu çekene kadar biraz daha pişirelim ve üzerine kekik serpelim.
  • Kekik etli yemeklere, karabiberse domatesli yemeklere en çok yakışan baharatlardır. 
  • Etlerin üzerine domatesleri de ekledikten sonra kısık ateşte 20 dakika kadar pişirdikten sonra servise artık hazır. 

Meyve Şöleni




     Uzuna yakın bir aradan sonra yeniden merhaba, şu sıralar uyguladığım diyet nedeniyle mutfakla arama minik bir duvar ördüm. Blogu da biraz ihmal etmiş gibi görünsem de aslında kayda değer şeyler pişirmediğim için buraya da ekleyemedim.

Bugün vereceğim tarifi ilk kez arkadaşım Nur yapmıştı ve çok çok beğenmiştim. Daha sonra bu tarifi kime versem defalarca kez yaptıklarını söyleyince diyette olsam da yapmaya karar verdim ve fotoğrafladım. 



Malzemeler 

Muhallebisi için
  • 1 litre süt
  • 3 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı nişasta
  • 1 paket vanilya 
  • 1 su bardağı toz şeker
Ara katlar için
  • Kakaolu bisküvi
  • Dilediğiniz meyveler ( Ben alt kata muz orta kata kiraz ve böğürtlen kullandım)
  • Üzeri için çikolata rendesi 



  • Muhallebi için olan tüm malzemeleri bir tencereye alın ve orta ateşte sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin. 
  • Çok da büyük olmayan bir borcamın içine bisküvileri dizin ve üzerine küçük küçük doğradığınız meyveleri serin. 
  • Üzerine muhallebiden gezdirin ve tekrar bisküvi dizip üzerine tekrar dilediğiniz meyvelerden koyun ve üzerini muhallebiyle kaplayıp üzerine çikolata rendeleyin. 
  • Dolaba kaldırın ve en az 2-3 saat dinlendikten sonra servis yapın. 


Veee ellerinize sağlık. Hem hafif hem serinletici hem de nefis bir tatlı oldu. Farklı meyvelerle yaparak farklı tatlar yakalayabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun :)





     Uzuna yakın bir aradan sonra yeniden merhaba, şu sıralar uyguladığım diyet nedeniyle mutfakla arama minik bir duvar ördüm. Blogu da biraz ihmal etmiş gibi görünsem de aslında kayda değer şeyler pişirmediğim için buraya da ekleyemedim.

Bugün vereceğim tarifi ilk kez arkadaşım Nur yapmıştı ve çok çok beğenmiştim. Daha sonra bu tarifi kime versem defalarca kez yaptıklarını söyleyince diyette olsam da yapmaya karar verdim ve fotoğrafladım. 



Malzemeler 

Muhallebisi için
  • 1 litre süt
  • 3 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı nişasta
  • 1 paket vanilya 
  • 1 su bardağı toz şeker
Ara katlar için
  • Kakaolu bisküvi
  • Dilediğiniz meyveler ( Ben alt kata muz orta kata kiraz ve böğürtlen kullandım)
  • Üzeri için çikolata rendesi 



  • Muhallebi için olan tüm malzemeleri bir tencereye alın ve orta ateşte sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin. 
  • Çok da büyük olmayan bir borcamın içine bisküvileri dizin ve üzerine küçük küçük doğradığınız meyveleri serin. 
  • Üzerine muhallebiden gezdirin ve tekrar bisküvi dizip üzerine tekrar dilediğiniz meyvelerden koyun ve üzerini muhallebiyle kaplayıp üzerine çikolata rendeleyin. 
  • Dolaba kaldırın ve en az 2-3 saat dinlendikten sonra servis yapın. 


Veee ellerinize sağlık. Hem hafif hem serinletici hem de nefis bir tatlı oldu. Farklı meyvelerle yaparak farklı tatlar yakalayabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun :)


Bir Kabak Çiçeği Dolması Hikayesi



Bugün blogumda yazacağım tarif bildiğim en narin en hassas yemek. Bana göre yemeklerin leydisi kabak çiçeği dolması. Neden böyle söylediğimi kabak çiçeği dolması yiyenler anladı, ilk kez görenler de yazıyı okumaya devam etsin. 
Hazırsanız bayram tatilinde memleketim Niğde/Kayırlı'da topladığım kabak çiçekleriyle olan hikayemiz başlıyor :) 



Saatler sabah 6.22yi gösterirken Güneş'ten hızlı davranmaya çalışıp çiçekleri toplamaya başladım. Kabak çiçekleri her gün yeniden bolca açıyor fakat toplamak için zaman kısıtlı güneş yükselmeye başladıktan sonra kapanıyor ve soluyorlar. 
Zaten kabak çiceğini toplayabileceğimiz sadece 2-3 ay var yılın diğer zamanlarında yetişmiyorlar. 
Topladığımız çiçeklerden kabak olmuyor. Kabak olan çiçeklerin alt kısmında büyümekte olan kabakları kolayca görüyoruz ve onlara çiçek toplarken hiç ellemiyoruz. Bir nevi her sabah yeniden açan yalancı çiçekler. 

     

Eve bir kova kabak çiçeğiyle döndükten sonra kabağın iç harcını hazırlamaya başlayalım. Kabak Çiçeği Ege Bölgesinde zeytinyağı, pirinç, kuş üzümü gibi malzemelerle doldurulurken bizde durum böyle değil. Niğde'de bulgur, domates, bahçedeki yeşilliklerle doldurulur üzerine de piştikten sonra kavrulmuş soğan dökülür. 
Üzüm yaprağını sarıp dolma yapma fikrini kimin bulduğunu düşünürken, kabak çiçeğini doldurma fikrinin kim tarafından bulunduğu bende daha da merak uyandırıyor. 
Tabi şimdiki gibi her yerde market yok insanlar yetişen çeşitli bitkilerden yemek yaparak bu lezzeti bize kazandırmışlar diyorum. Tabi eskiden pirinç pahalı bulgurlar yapılırmış, yani orijinali de bulgurla yapılanıdır. Şu aralar üzüldüğüm şeylerden biri de Giritlilerin yani Yunanistan'ın bu yemeğimizi de sahiplenmeye çalışmasıdır.  


Bahçeye girip bir tutam maydanoz ve dereotu aldım ve meraklı tavuklar elimdekilere şöyle bir bakış attı neyse ki karınları toktu ve pek ilgilerini çekmedi. 


Kabak çiçeği dolmasının olmazsa olmazlarından biri bolca nanedir tazesini bulamazsanız kurusunu
bolca kullanın. Çiçek piştikten sonra zar gibi ince bir yapı haline geliyor bu yüzden kullanabildiğiniz kadar damak tadınıza göre bolca baharat kullanın.

İç Harç İçin Malzemeler:

30-35 adet kabak çiçeği için;
1 su bardağı pirinç( isteğe bağlı)
1 Su bardağı bulgur
2 orta baş soğan
2 Diş sarımsak
Yarım demetten biraz daha az maydanoz
3-4 dal nane
3-4 dal dereotu
Tuz
Pul biber
Karabiber
Kimyon( varsa yenibahar)
  1 Kaşık salça ya da 1 büyük ince ince doğranmış domates

İç Harç Yapımı
Soğanlar ince ince doğrandıktan sonra biraz yağ ile kavrulur ve üzerine domates ya da salça ilave edilip yıkanan pirinç ve bulgur, sarımsaklar ve baharatlar eklenip ocağın altı kapatılır. Yeşillikler de ince ince doğrandıktan sonra iç harca ilave edilip karıştırılır.


Artık doldurmaya geçebiliriz.




Öncelikle arka kısmındaki bu kılçık gibi hafif dikenli yeşil sapları temizliyoruz ve çiçekleri suya atıyoruz hem temizlensin hem açsın diye.
" Kabak çiçeği gibi açmak" deyimi belki de buradan geliyordur kim bilir :)






Fotoğraftaki sıralamaya göre kabak çiçeğinin içine az miktarda iç harçtan koydum çünkü şişen pirinç ve bulgur incecik kabak çiçeğini kolayca patlatırdı.
Tencereye yavaş yavaş dizdikten sonra üzerine geçmeyecek kadar ılık su dökelim ama haşırt diye değil yavaş yavaş ve ince ince dökelim çünkü unutmayalım ki kabak çiçeği dolması yemeklerin leydisi. Sertçe dökülen su çiçeği parçalayabilir. Üzerine biraz yağ ekleyip
Yaklaşık yarım saat kadar kısık ateşte piştikten sonra üzerine biraz yağda iyice kavrulmuş bol kuru soğan ekliyoruz.
İsterseniz sıcak, isterseniz soğuk, isterseniz limon sıkıp, isterseniz de sarımsaklı yoğurtla mideye indiriyoruz.

MUTLU SON




Bugün blogumda yazacağım tarif bildiğim en narin en hassas yemek. Bana göre yemeklerin leydisi kabak çiçeği dolması. Neden böyle söylediğimi kabak çiçeği dolması yiyenler anladı, ilk kez görenler de yazıyı okumaya devam etsin. 
Hazırsanız bayram tatilinde memleketim Niğde/Kayırlı'da topladığım kabak çiçekleriyle olan hikayemiz başlıyor :) 



Saatler sabah 6.22yi gösterirken Güneş'ten hızlı davranmaya çalışıp çiçekleri toplamaya başladım. Kabak çiçekleri her gün yeniden bolca açıyor fakat toplamak için zaman kısıtlı güneş yükselmeye başladıktan sonra kapanıyor ve soluyorlar. 
Zaten kabak çiceğini toplayabileceğimiz sadece 2-3 ay var yılın diğer zamanlarında yetişmiyorlar. 
Topladığımız çiçeklerden kabak olmuyor. Kabak olan çiçeklerin alt kısmında büyümekte olan kabakları kolayca görüyoruz ve onlara çiçek toplarken hiç ellemiyoruz. Bir nevi her sabah yeniden açan yalancı çiçekler. 

     

Eve bir kova kabak çiçeğiyle döndükten sonra kabağın iç harcını hazırlamaya başlayalım. Kabak Çiçeği Ege Bölgesinde zeytinyağı, pirinç, kuş üzümü gibi malzemelerle doldurulurken bizde durum böyle değil. Niğde'de bulgur, domates, bahçedeki yeşilliklerle doldurulur üzerine de piştikten sonra kavrulmuş soğan dökülür. 
Üzüm yaprağını sarıp dolma yapma fikrini kimin bulduğunu düşünürken, kabak çiçeğini doldurma fikrinin kim tarafından bulunduğu bende daha da merak uyandırıyor. 
Tabi şimdiki gibi her yerde market yok insanlar yetişen çeşitli bitkilerden yemek yaparak bu lezzeti bize kazandırmışlar diyorum. Tabi eskiden pirinç pahalı bulgurlar yapılırmış, yani orijinali de bulgurla yapılanıdır. Şu aralar üzüldüğüm şeylerden biri de Giritlilerin yani Yunanistan'ın bu yemeğimizi de sahiplenmeye çalışmasıdır.  


Bahçeye girip bir tutam maydanoz ve dereotu aldım ve meraklı tavuklar elimdekilere şöyle bir bakış attı neyse ki karınları toktu ve pek ilgilerini çekmedi. 


Kabak çiçeği dolmasının olmazsa olmazlarından biri bolca nanedir tazesini bulamazsanız kurusunu
bolca kullanın. Çiçek piştikten sonra zar gibi ince bir yapı haline geliyor bu yüzden kullanabildiğiniz kadar damak tadınıza göre bolca baharat kullanın.

İç Harç İçin Malzemeler:

30-35 adet kabak çiçeği için;
1 su bardağı pirinç( isteğe bağlı)
1 Su bardağı bulgur
2 orta baş soğan
2 Diş sarımsak
Yarım demetten biraz daha az maydanoz
3-4 dal nane
3-4 dal dereotu
Tuz
Pul biber
Karabiber
Kimyon( varsa yenibahar)
  1 Kaşık salça ya da 1 büyük ince ince doğranmış domates

İç Harç Yapımı
Soğanlar ince ince doğrandıktan sonra biraz yağ ile kavrulur ve üzerine domates ya da salça ilave edilip yıkanan pirinç ve bulgur, sarımsaklar ve baharatlar eklenip ocağın altı kapatılır. Yeşillikler de ince ince doğrandıktan sonra iç harca ilave edilip karıştırılır.


Artık doldurmaya geçebiliriz.




Öncelikle arka kısmındaki bu kılçık gibi hafif dikenli yeşil sapları temizliyoruz ve çiçekleri suya atıyoruz hem temizlensin hem açsın diye.
" Kabak çiçeği gibi açmak" deyimi belki de buradan geliyordur kim bilir :)






Fotoğraftaki sıralamaya göre kabak çiçeğinin içine az miktarda iç harçtan koydum çünkü şişen pirinç ve bulgur incecik kabak çiçeğini kolayca patlatırdı.
Tencereye yavaş yavaş dizdikten sonra üzerine geçmeyecek kadar ılık su dökelim ama haşırt diye değil yavaş yavaş ve ince ince dökelim çünkü unutmayalım ki kabak çiçeği dolması yemeklerin leydisi. Sertçe dökülen su çiçeği parçalayabilir. Üzerine biraz yağ ekleyip
Yaklaşık yarım saat kadar kısık ateşte piştikten sonra üzerine biraz yağda iyice kavrulmuş bol kuru soğan ekliyoruz.
İsterseniz sıcak, isterseniz soğuk, isterseniz limon sıkıp, isterseniz de sarımsaklı yoğurtla mideye indiriyoruz.

MUTLU SON


Sultan Tatlısı

    Adı gibi sultanlara layık bir tatlı sultan tatlısı. Hem bayram da hem de özel günlerinizde yapabileceğiniz güzel bir tatlı.





Malzemeler
  • 2 Yumurta
  • 3 Su bardağı un
  • 250 gr margarin ya da tereyağı (oda sıcaklığında)
  • 1 su bardağı irmik
  • 1 çay bardağı pudra şekeri 
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ 
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 su bardağı mavi haşhaş
  • Üzeri için arzuya göre fındık ceviz 
  • Yarım su bardağı süt
Şerbeti için:
3 Su bardağı su
3,5 su bardağı şeker
yarım limon

Yapımı
  • Ocağa şerbeti koyalım ve biz tatlıyı yaparken şerbet hazır olsun. Şerbeti döktüğümüzde ılık olmalı. 
  • Unu yoğurtma kabına alıp ortasını açalım ve içine yumurtayı, yağı margarini, pudra şekerini, irmiği, kabartma tozunu ve vanilyayı ekleyip yoğuralım. 
  • Yağlı kağıt serili tepsiye hamuru ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp tüm hamur bitene kadar tepsiye koyalım. 
  • Bir küçük tabağa sütü dökelim ve hamurları sırayla önce süte sonra haşhaşa batırıp tepsiye dizelim. Sonra da üzerine fındık ya da cevizini koyalım.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30-35 dakika kadar pişirip çıkarınca şerbeti dökelim. 

    Adı gibi sultanlara layık bir tatlı sultan tatlısı. Hem bayram da hem de özel günlerinizde yapabileceğiniz güzel bir tatlı.





Malzemeler
  • 2 Yumurta
  • 3 Su bardağı un
  • 250 gr margarin ya da tereyağı (oda sıcaklığında)
  • 1 su bardağı irmik
  • 1 çay bardağı pudra şekeri 
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ 
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 su bardağı mavi haşhaş
  • Üzeri için arzuya göre fındık ceviz 
  • Yarım su bardağı süt
Şerbeti için:
3 Su bardağı su
3,5 su bardağı şeker
yarım limon

Yapımı
  • Ocağa şerbeti koyalım ve biz tatlıyı yaparken şerbet hazır olsun. Şerbeti döktüğümüzde ılık olmalı. 
  • Unu yoğurtma kabına alıp ortasını açalım ve içine yumurtayı, yağı margarini, pudra şekerini, irmiği, kabartma tozunu ve vanilyayı ekleyip yoğuralım. 
  • Yağlı kağıt serili tepsiye hamuru ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp tüm hamur bitene kadar tepsiye koyalım. 
  • Bir küçük tabağa sütü dökelim ve hamurları sırayla önce süte sonra haşhaşa batırıp tepsiye dizelim. Sonra da üzerine fındık ya da cevizini koyalım.
  • Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30-35 dakika kadar pişirip çıkarınca şerbeti dökelim. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

EMİNE MUTFAKTA COPYRIGHT©2015. TÜM HAKLARI SAKLIDIR. WEB TASARIM:BELLA DESIGN